Sayfalar

9/21/2012

eylül ekim ayları, paslanır akıl bagları!

dadan dan dadan! geçen 4 senedir eylülle başlayıp ekimle biten bir takım olaylar karşısında çok güçlü durulabileceğim konusunda bu kadar ikna olmuşken, meğersem daha tekne kazıntıları varmış temizlenmesi gereken...hele ki son iki senedir ağustos sonunda başlayan huzursuzlanma ve kalp sızıntıları ve sıkışmalarının anlamlarına dair emin olmasam da yaklaşık bir fikre sahip olabildim sanırım... "bişey olcak anneeciiiim" diye korkarken, "bişiler olmuştu, amanın" diyerek, aklımın dimağımın durma derecesinde kilitlenebiliyor olması ne garip... atlattım sanıyor insan... sonra birşeyler oluyor ve hop diye su üstüne çıkıyor koca bir buz kütlesi, çözülmeyi bekleyen...
düşünmek ve anlamaya çalışmak iyi hoş tabii ki... yine de belki de bazen hiç düşünmeden ve sorgulamadan; baş etmeye çalışmadan, bir şey öğrenmem gerek diye kasmadan;  sadece insan olduğumuz için acı çektiğimizi hatırlayıp sonuna kadar yaşamak gerekiyordur acıyı... hatta belki de gerçek anlamda baş etmemizi sağlayacak ve "seneye bir kez daha hatırlatmayacak" tek yol budur, kim bilir.
aslında bu ayların çok güzel olması gerekiyordu yahu... yine de ilk baharı daha çok seviyorum...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder