Sayfalar

2/07/2012

üç ağrıkesici düştü gökten

üç ağrıkesici düştü gökten,

biri bana, diğeri de bana ve en sonuncusu da!

klavyemin "i" sinde problem var. ne komik di mi? "I" ; ben...

neyse ki, süt, kahve ve biraz hüzün ve biten bir gün var.

sabah, akşamdan kalma kafayı en iyi toplamanın yolunun su olduğunu düşünüp 3 koca bardak su içmek de bir şeydi tabi.

ve ayrıca, matematiğin afrodizyak olması fikri de geldi aklıma bugun. öğrenciyken farketmiştim.

keşif önemli bir durum, keşfedilecek bir "kendisi" olması insanın, en azından birşeyler demektir.

hem de bir de güneşli günler geliyor sanki.

ve kafa karışıklığının hat safhasında, iki gündür hipopotamlar otlamaya başka bir çayıra gitmiş olasalar gerek.

uyku gerek... uyumak ve bilincaltının kontrole gecmesi gerek.

 

bir keresinde, öyle güzel uçuyordum ki rüyada, ama nasıl güzel bir histi! bir de deriiiin, mavi bir suda dalma rüyası vardı ki, hiç nefese ihtiyaç duymadan, lacivert suyun içindeki ışık hüzmelerini izledim keyifle.

hayat öyle bir şey olsa işte! durup derin suyun içinde, hiç bıkmadan, ışığı ve balıkları izlesek!

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder