Sayfalar

2/07/2012

Normal Evrim

konu astronomiden açılmıştı ve big bang teorisi ile ilgili bişiler konuşurken, "evrenin yaratılması" kelimesinin bir "bilim adamı" tarafından yazılmış bir kitapta yer almasının neden rahatsızlık verdiğini anlatmaya çalışırken bir arkadaşıma, pek haklı olarak söylediği bazı şeyler karşısında tutukluk yaşayarak ama aynı zamanda da şaşırarak, ama herşeyin faydacılıkla uygun karşılanabilmesi karşısında içim karışarak ve ne anlatmak istediğini anlayarak, fakat anlatmaya çalıştığı şeyin kendimde işe yaramadığını bilerek, kekeledim durdum karşısında aslında.
" belki yaşadıklarımız bizi böyle şekillendirdi: sen böyle düşünerek başediyorsun hayatla yaşadıklarından dolayı ve belki de ben de fazla hassas davranıyorum ".
çünkü konuşarak, olduğumuz şeyi değiştiremeyeceğimiz aşikardı.
%95 in yapmadığı şeye hastalık dendiğini öğrendim. kalbim kırıldı, hayallerim yıkıldı, her ne kadar bu sözün bana bilgelikle bir şey anlatmak için söylenmiş olduğunu bilsem de...
normallik, istatistiksel bir durum bence. ve herkesin, normal sayılabilecek ve sayılamayacak bir takım özellikleri vardır. çünkü herkes, belli bir oranda sosyalleşebilmesini, o "normal" sınırlar içindeki niteliklerine borçluyken, "normal olmayan" sınırlar içindeki bir takım özellikleri ile de özel olan kendilerini var ederler.
yine de, bir insanın bütünü, normallerden fark gösterebilir tabii ki... ama normal olmayan hasta mıdır yani?
%95, insan öldürmez evet, tecavüz etmez evet... ama etrafıma baktığımda, %95'in, %5 içinde kalan bazı insanlara göre çok daha büyük şiddet eğilimleri içinde olduklarını söyleyebilirim. İnsan öldüren ve tecavüz edene suskunlukları bile büyük kanıttır buna...
%95 in, nietzsche nin söylediği gibi, bir takım erdemlere sığınarak rahat uyku uyuması, çok rahatlatıcı bir şey. diğer yandan, gerçekten de, "erdem" li olan "etik" kuralları üretme ihtiyacı duyan insan, gerçekte "erdem" olarak tanımladığı niteliklere sahip olamadığından, %95'in içinde, %5 ten daha fazla insan öldürme güdüsü taşıdığını söyleyebilirim, rastgele koşullar altında.
peki, herkesin olan biten olaylar karşısında, bu kadar donuk kalması ve üstüne alınmadan, sadece şikayet etmesi "para yok, yol yok, şuna bela, buna bela, onun rengi başka, bunun kıçı orda, bu burda yaşamasın" diye, ve birbirine kan kusturuncaya kadar kinlenmesi-küfretmesi? bu da %95 davranışı değil mi? %95, tanımadığı bir adamla evlenmek zorunda kalıp, kendisini öldüresiye döven erkekle yaşarken, boynuna geçirdiği ipi çekmekten çocukları yüzünden vazgeçen 20li yaşlarındaki kadının ailesinin davranışına tepki vermeyen ve rahat uyuyabilen erdemli normaller mi?
gerçekten, bazı şeyler önemli geliyor. anlatmaya çalışılan şey, milyon tane sözcükten, haydi diyelim 3 tane eş anlamlılar içinden tirilyon tane kombinasyonla anlatılabilecekken, neden tam da o anda, tam da o sözcüklerle ifade buluyor ve bunun hiç önemi yok mu? ve bunun üzerinde durmak %95 in yapmayacağı bir şey mi?
düşündüm sonra... (daha çok düşünmek, herşeyi biraz toprlayacağına, daha da dağıtıyor. belki de sorun budur; düşünmeyi bilememek... belki de hipopotam fln yoktur kafamda, düşünmeyi bilmeyen beyin yüzünden oluyordur bütün bunlar! felsefe dersi mi alsam? )
normallik?
herkes "ben bu dünyadan değilim galiba" derken, hayatının en azından belli bir zamanında, normallik herkesin en az bir kere bunu dile getirmiş olmasında değil mi?
zaten, kimse bu dünyaya ait değilse, bu dünyaya ait olan ne/kim peki?
insan, evrimleşen beyni ile icad ettiği oyuncaklarla oynarken, öncelikle sosyal ve politik, sonra teknolojik ve dahası düşünsel evrimi ile kendi kendini fiziksel ve manevi olarak dünyanın doğal halinden uzaklaştırdığından, diyorum, bu yaşadığımız dünyanın içinde kendimizi bu dünyadan hissetmiyor olmamız. belki de o kadar yabancılaşıyoruz ki yaşarken, hali hazırda yaşadığımız çağ içinde doğal olanın da bu olduğunu gözden kaçırıyoruz. ve hepimiz tam da bu dünyaya aitken, %95+%5 = %100 ümüz, bazen, bazılarımız daha sık, ama hepimiz bu sözü anıyoruz:
"ben bu dünyadan değilim galiba"...
hatta belki de en çok, en doğal halimizdeyken, yani "beşiktaşlıyım, fenerliyim, istanbulluyum, izmir daha güzel, indie rock daha tatlı, hayır old school kafasındayım ben,nokia daha iyi, yooo bb daha kullanışlı,  hayır benimki daha büyük, olamaz benimki daha güzel" demediğimiz zamanlarda... yani belki de, diyorum, bir yere ve bir şeylere ait hissetmediğimiz zamanlarda, tam da bütün o sosyal-politik-teknolojik-düşünsel anlamda evrimleşmiş olarak bir şeylerin etkisi altında kalmadığımızda... dönüp gerçekten içimizde ne olup bittiğini izlemenin mümkün olduğu, o nadir anlarda...
sonra, bi daha düşününce, aslında böyle ilerlemesi herşeyin, insanın evriminin de ne kadar doğal olduğunu gösteriyor: herşeyin sorumlusu entropi! eğer herşeyin doğal devinimi entropikse, neden insanın evrimi de öyle olmasın? bu, durumda aslında insan, en doğal ortamında yaşıyor şu anda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder