Sayfalar

2/07/2012

Karın Boşluğu

karın boşluğu garip bir şey: insan sevinç, neşe, heyecan, üzünç, ezinç ne varsa orda hissediyor. en ironik olanı da, içindeki boşluk hissi :)

"iki çeşit kalbimiz var. biri manevi diğeri fiziksel; manevi olana yürek, fiziksel olana kalp deriz... kalp, bildiğimiz kalp; ilginç olanı yürek: bazı inanışlarda, manevi kalbimizin karnımızda olduğunu söylerler" diye açıklamıştım deniz ciğe, minnacıktı o zaman...

bazı inanışlarda (belli ki kendini (doğasını) izleyen ve gözeten) doğruyu mu söylerler?

anlam, kurmak-yapmak-üretmek, olmak-var etmek, istenç-irade, ya da koyverme...

boşluk garip bişi... karın boşluğu, zamanı gelince kelebekler ve kuşların neşe ile uçuşup şakıdığı koca orman, kimi zaman daralıp derinleşen kara bir kuyu...

bazen, düşünceler takip edilemez hızda kafada dönüp dolanırken, iç bulantısı ve bıkkınlıkla uçuşan fikirsiz-betimsiz kıvılcımları tutup, seneler içinde bin bir zahmetle yetiştirdiğin ormandan topladığın odunları tutuşturup, sıcak bir çorba koyamazken önüne; işte o fikirsiz kıvılcımlar, yeşermiş ormanı tutuştururken, anlam sorguları rüzgar gibi palazlar ateşi...

büyüdükçe, yaşlandıkça, bir meşguliyet, bir iş, bir ev kurup herşeyin anlam kazanacağı umudu ve hevesi ile sabırsızlansan da, aslında ilerleyen zamanın, safça neşe bulup keyiflendiğin anların kaynağını kuruttuğu gerçeği gelir dikilir karşında...

 

bazen de sonra bakarsın yazdıklarına ve "ne büyük trajedi" dersin alaylı gülen bir edayla...

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder